top of page
Yazarın fotoğrafıBayram Aydın

Kararsızlık ve Sorun çözmenin Anahtarı!



Kararsızlık, aynı zamanda bir konuya takılıp kalmak anlamınada gelir.

İşin içinden çıkamamak hiçte hoş bir konu değildir. Asıl zorluk sorunun ne olduğunu bilmemekten ileri gelmektedir. Öncelikle sorunu irdeleyip kafamızda netleştirmeliyiz. Kendimizi soruna adamamızda işi karmaşık hale getirebilir. Sorunun halledilmesi halinde, kişisel olarak kazanç yada kaybımız söz konusuysa, araya birde kendi karmaşık kişiliğimiz girer.

Bir sorunun üzerinde bir süre çalıştıktan sonra kısırdöngü ortaya çıkar. Neyi amaçladığımızı az çok anladıktan, birçok bilgi topladıktan ve bir dizi seçeneği dikkatle inceledikten sonra kendimizi kısır döngünün içinde buluruz. Bu döngüyü kırmaya, "yaratıcı yada yenilikçi çözüm" denir. Yaratıcı ve yenilikçi çözüm bularak girdiğiniz döngüyü kırabilirsiniz. Çabalayarak ve zorlanarak karar vermenin, bilinçli ama mantıksız bir düşünme tarzı olduğunu söyleyebilirim. Bir işveren, krizin gelmekte olduğunu bilir ama kaçınılmaz hale gelinceye kadar hiç birşey yapmaz. Çünkü bir takım taktikler dener. Olumsuz da olsa, bir karar vermek hiç karar vermemekten daha iyidir. Öfkeli, bitkin çaresiz üzüntülü, bezgin olduğunuz zamanlarda, bu durum enerjinizin çoğunu alıp götürür aklınızı daha çok karıştırır. Korktuğunuzu kabul etmeniz duygularınızı size açar, buda bir psikoterapi değilsede, sizin sorunu daha net bir biçimde görmenizi sağlar.

Ayrıca, çözüm için, Meseleye hangi noktadan başlayacağınızı bilmiyorsanız en azından bildiklerinizi açıklayarak bir başlangıç noktası bulabilirsiniz. Hangi noktada takılmış olduğunuzu belirlemek size çok basit gibi görülebilir ama aslında zordur. Sorunu kafanızda taşımayın. Düşüncelerinizi kendi kendinize biryerlere yazın hatta konuşarak bir cihaza kaydedebilirsiniz.

Örneğin, Takılıp kaldığımız bir konuyu zorla bir kılıfa uydururuz. Bu konuyu aile içinde önemi olan bir kişi benimser ise o kılıfı seçebiliriz.


Sorunu konuya yakınlığı olan biriyle tartışmak çok daha faydalıdır. Takıldığınız noktayı paylaşırsanız, aklınızdan geçenleri elle tutulur hale getirebilirsiniz.

Sorunları görmezlikten gelmekle büyütmüş oluruz. İşin içinden sıyrılmaya kalkmak sorunu çözmez. Ne söylemeye çalıştığınızı bilin.

Bildiklerinizden emin olun. Hata yapma ihtimalini en aza indirmiş olursunuz. Kesin olun, genellemeden kaçının. Herşeyden önemlisi tutarlı olun. Üstünkörü yaklaşım şüphesiz risklidir.


Bakış açınızı değiştirin

Sorunun yüz kat daha ciddi olduğunu düşünün veya konunun küçük bir bölümünü bir o kadar büyütün.

Durumunuza başka acılardan, ters yüz ederek bakın. Olaya birde deli gözüyle bakıp saçma sapan sorular sorun. Mantıklı cevaplar almanız mümkündür. Başarılar,


Bayram AYDIN Psikolog Sosyolog

0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page